Bu dünyayı güzel kılan şey farklılıklarımız, bu dünyayı çirkin kılan şey ise bu farklılıkları kabullenemeyen insanlarımız bence. Her ağaç güneşin cömertliğine karşılık elma verseydi, kiraz muz, portakal gibi güzel meyvelerden mahrum kalırdık. Her hayvan kediler gibi ben merkezci hareket etseydi, onları bu kadar sever miydik veya bize ilginç gelir miydi? Herkes aynı şeyi düşünüyor olsaydı, hararetli tartışmaların verdiği hazzı ne verecekti? Herkes onun gibi gülse onun gülüşünün bir kıymeti kalır mıydı?

İnsanların hep biyolojik açıdan ne kadar mucizevi bir şekilde yaratıldığından bahsedilir. Bence esas hayret ettirici ve mucize denebilecek şey, her insanın farklı karakterde olması. Bir olay üzerine farklı görüşler çıkması, herkesin farklı kişilere aşık olması, farklı işlerde çalışmak istemesi; gerçekten muazzam bir şey.

Etrafımızdaki insanlardan, dostlarımızdan, ailemizden farklı olduğumuzu anlamak için kimi zaman bir olay kimi zaman bir kişi gerekir, kimi zaman da ufacık bir soru bile yeterlidir.

Geçenlerde arkadaşlarımla yaptığımız bir sohbette birbirimize sorular sorduk peş peşe. Ben aklıma gelen bir soruyu yönelttim. “Dünyada şu an hayatta olan insanlar arasında istediğiniz biriyle tanışabilecek olsanız kimi seçerdiniz?” Cevapları ve gerekçeleri dinlemek gerçekten güzel bir deneyimdi. Size de tavsiye ederim.